10 NUMARANIN LANETİ

Geçenlerde Bostancı'ya gittik eşimle. Aslında isteyerek değil, kazayla gittik, çünkü ufak bi sürtüşme sırasında beynim düşünme, karar verme yetisini kaybetti ve otobüse ters yönden binmiş bulunduk. Neyse baktım Bostancı'ya gidiyoruz, e gidek madem dedim.

İndik bi yerde, 2 patso yiyelim dedik, bostancı nasıl kazık bi yerse artık, adam sanki büfesinin tüm patates kızartmasını yemişiz gibi fiyat koydu önüme. Altı üstü patso nan ibne, patates + ekmek, ne bu böyle pavyon hesabı gibi hesap gösteriyon. Zaten konumuz da bu değil, ama bunu neden anlattım? Çünkü o gün gerçekten lanetli günlerden biriydi. Hani eve ölmeden geldik ya, tişikkirler tanrım dedim. Neden ölmeden geldik diyorum peki? He işte ona gelelim.

Şimdi hacılar 10 numaralı otobüse binip geri döneceğiz Bostancı'dan, durakta dikildik biraz. Neyse sonunda geldi 10 numara. "heh aşkım geldi geldi" dedim garip bi sevinçle, atladık otobüseee. Aradan çok değil, sadece 1 dakika geçti "ZANKKKK - ÇATTTT- ŞINGIRRR" diye bi ses. Otobüsün yanından geçen inşaat kamyonunu kullanan şoförün erken dönme problemi var sanırım, daracık yolda bizim otobüs geçmeden direksiyonu kırıp dönmeye kalkınca otobüse arka yan kısımdan götüyle vurmuş ve camları patlatmış bulundu. Zaten patlamaydı, saldırıydı derken halk manyağa dönmüş, büyük bi panikle sağa sola zıplayıp çığlık attılar.

Otobüs şöförü az ilerde yol kenarında indirdi bizi, "Arkadan gelen 10 numara alacak sizi" diye de ekledi. İnen herkes birlikte gelecek 10 numarayı beklemeye başladı. O sırada da yolculardan burnunda muhtemelen 1 kg kaçak at eti olan ve konuştukça garip sesler çıkartan pijamalı çocuk, otobüs kazası anılarını anlatmaya başladı halka sesleniş gibi. Yok efem işte "bi kere de gidiyoduk şöyle vurdular, yandan böyle koydular, arkadan şöyle itelediler", anlat anlat bitiremedi  zannedersin hayatı otobüs kazalarıyla geçmiş. Tanrım pıliiiiz bitsin bu çile derken yeni 10 numaralı otobüs geldi.

Herkes yeni gelen otobüse bindi, olayı konuşuyolar kendi aralarında, biz de aşkımla ayakta cam kenarında durmuş makara yapıyoruz, yolu izliyoruz falan. Bak abartanı coni sins çüksün, fetö dudağından öpsün ki (hayvan gibi beddua midem kalktı nan) yeni gelen 10 numara hareket ettikten sadece 20 saniye kadar sonra (bakınız dümdüz yolda gidiyoruz) yanımızdan geçmekte olan gerzek bi otomobil gelip otobüse yandan sürterek "caaaaaaaarttttt" sesleri eşliğinde geçti gitti. Hayır yani dümdüz yolda otobüse sürtecek kadar bile el hakimiyetin yoksa sana ehliyet veren kurs öğretmeninin ebesini dürteyim.

Haydaaaa, bu sefer tekrar bi macera, yine otobüs çekildi yol kenarına. Ulen ağlanacak halimize gülmeye başladık. 10-15 yolcu falanız, neye binsek kaza yapıyo, şaka gibi.

Her bindiğimiz otobüse birileri gelip kütlettiği için, bi süre sonra Angry Birds oyunundaki domuzcuklar gibi hayal ettim kendimizi, sanki bize çarpıp puan toplamaya çalışıyolar diye düşündüm:

- Evet kamyoncu Ahmet geliyor, çok güzel çarptı yandan, bu çarpışıyla 40 puan kazanıyor Ahmet.

- Sırada yarışmacımız, genç bir otomobil kullanıcısı Murtaza. Murtaza yandan sürterek çok estetik bir hareket yaptı, evet bu çarpışıyla 70 puan kazanıyor yarışmacımız.

Makarennası bi yana, eve sağ salim geldik, fakat "10 numaranın laneti" diye bi korku filmi çekmeyi de düşünmedik değil. Tabi önce bu film projesine para yatırabilecek bi godoman bulmak lazım.

Hadi adios amigos, ha bu arada binmeyin nan 10 numaralı otobüse, bırakın boş gidip gelsinler...

Yorumlar

Popüler Yayınlar